Herkese merhabalar efenim.Yeniden bir yazımda daha beraberim sizlerle.Okula gidecek arkadaşlara şimdiden başarılar dilerim.Teog'a girecek arkadaşlarada çok çalışın derim gerçi haberlerde Teog'un kaldırılacağına dair haberler olsada o kaldırılsa bile yeni sınav sistemleri çoğaltırlar yeniden.Çalışın dediğim arkadaşlarda çalışmayacaklardır büyük bi ihtimal bunuda ortanca kardeşimden biliyorum.Yan gelip yatıyor elinde sürekli telefon sevdiği Japon grubuyla ilgili şeyler paylaşıyor.Nasıl bulduysa bu grupları gına geldi.Bide asilik çağında ağzını burnunu kırasım geliyor.Atarlanıyor.
Bu yıl meslek lisesine gidecek olanlara da şöyle bir haberim var artık üniversitelere giriş yapmak için Ygs sınavına girmeniz lazım.Direkt geçişler kalktı.Artık insanların sonu hayırlı olsun diyim.
Gel gelelim haberlere.Ben dizi seyretmekten çok haber izlemeyi severim.Haber izleye izleyede bozulmaya yüz tutmuş psikolojim hepten bozulmaya başladı.İnsanlar çıldırmaya saldırgan olmaya başlamışlar.Bi küçücük şey için birbirlerini öldürmeye başlamışlar.Hele ki şu fındık haberleri beni benden aldı.Tamam çiftçi alması gereken parayı alamıyor.E be insan niye o ağaçları kesiyorsun.Açıkçası benim içim yandı bi ağaç kaç yılda büyüyor.Para kazanamadığı için niye ağacı kesiyorsun.Kesme amaçlarıda şudur bence bana göre benim düşüncem ''ben kazanamadım sizde yemeyeceksiniz''.Ulan ağacın size ne zararı oldu.Bu zeytin ağaçları içinde geçerli.Hatırlıyoruz inşaat gibi birşey için zeytin ağaçları gitti.O ağaçlarda zor yetişiyor.Japonya da zeytin en pahalı şey mesela.Kore de şeftaliyi almak için paralı olmak lazımmış.Ama bizim insanımız ne anlar.Bizim insanımız hiç bi boktan anlamaz.Bizim insanımız kendini düşünen bencilin tekidir.İnsalarlar birbirlerini kandıra kandıra güveni kalmamış kendine sonraki nesilleri düşünmüyorlar hiç.Biz bu halimizle hiç bir şey olamayız.Haberler zaten herşeyi açıklıyor sözde demokratik bir ülkeyiz ama demokrasini d si yok.Allah korkusu yok artık kimsede benim aile meseleleri içinde geçerli.Yalan dolan arkadan konuşmalar kul hakkı yemeler...
Benden ne haber onu söyleyeyim.Öncelikle Cuma günü gittim Güney Sekreterliğine iş başvurusunda bulunmak için arkadaşla.Elime başvuru kağıdıyla anket verdiler.Tabi ben iş başvurusunda hiç bulunmadığım için arkadaşıma sordum hep.Oda bana sağolsun yardım etti.Kağıtta üç tane hastane adı yazın diyordu bende evime yakın hastaneleri yazdım.Bilgileri tamamladıktan sonra anketleride doldurdum.Sekreterliğe gelen o kadar çok kişi var ki iş başvurusu için....Annesiyle gelen eşiyle gelen...Doldurduktan sonra güvenlik görevlisine verecektim kağıtları komisyon toplantısı vardı o gün.Toplantı bitmiş ve güvenlik görevlisi elime bir sürü başvuru kağıdı sıkıştırarak ''Hazır şunlarıda ver nede olsa çıkıyorsun vermek için yukarı '' dedi.Aldım arkadaşımla gitti teslim edileceği yere.O kadar çok başvuru var ki elimde.Bu elimdekiler de azmış aslında vereceğim yere girince anladım.Çalışanın masasının üzerinde o kadar çok başvuru var ki...Durumu görünce açıkçası ister istemez düşündüm acaba bu kişiler işe girebilecekler mi? Bende o işe girebilecekler mi dediğim kişilerin arasında geçtim.Arkadaş daha önceden başvurmuştu ve 2 ay bir zaman geçti geri dönüş olmadı daha.Taşeron firma üzerinden işe alınacağım ve 1800 gibi bir maaş olup yemek onlardan yolda benden olacak.Para gayet iyi.Memurlar 2300 gibi bir maaş alıyor nereden baksan 500 tllik bir aralık var ama oda her yıl para artıyor.Diplomayı da sordular ne zaman alacaksınız diyede daha bizim rektör imzalıyor diplomaları 3,5 ay geçti bi veremediler diplomayı :DDD Haberlerde taşeronları memur kadrosuna alacaklarmış diye bir haber gördüm ama yapacaklarını sanmam :DD KPSS denen illetten 84 puan nasıl alacağım kara kara düşünüyorum.Çünkü istediğim hastane 84 istiyor.Bir de artık sağlık teknikeri 4 mü 3 mü 2 mi ne kişi alıyor bazı yerlerde de 1 kişi alıyor.Ösym sitesinden baktım.Bir başka arkadaşım üniversiteden özel hastanelere başvurmuş ama geri dönüş olmamış bakalım ne bok yicem.
Bu arada kurban bayramının 1.gününde 2-2.5 aylık muhabbet kuşum kaçtı.Şerefsiz onu o kadar besleyeyim sen git kafesin minnak yerinden kaç git.Mandallarla da kapatmıştım.Bizim çiftimiz var ve o çiftin kuşuydu.Elime de alıştırmıştım avucumada geliyordu.Ayağından tırnağı kopmuştu kanlı haliyle iyişleştirdim ayağı şişti teramisin sürdüm.Sen git kaç.Öldü mü kaldı mı bilemem.Bi tane daha yavru var oda kendini sakatladı tam yürüyemiyordu şimdi iyileştirdim ama tellere düzgün tutunamıyor ve zıplayamıyor.Bi tanede Boncuk adında sarı dişi kuşum var muhabbet tam oyuncu 8-10 yaşında olmasına rağmen bizi eğlendirmek için elinden geleni yapıyor.Şu an tüyleri yaşlılıktan dolayı kötü oldu.Uçamıyor ve ayaklarında mantardan kaynaklı şişlikler oluyor.Kafesinden de çıkmıyor.Ayağından tırnaklarıda düştü.Bi şekilde bakıyorum.Muhabbet kuşlarını çok severim.Evde en az bir tane kuş sesi olacak.Olmayınca garipsiyorum.Kendimi bildim bileli muhabbet kuşu ya kanaryayla büyüdüm.Yani muhabbet kuşuyla ilgili bi sorunuz varsa sorabilirsiniz :DDD
Diyeceklerim bu kadar.İçimide döktüm diyebilirim.Yazacaklarım bu kadar.Bir sonraki iç döküş yada başka bir yazıda görüşmek üzere hoşçakalın :DD
Böyle samimi ve içten olman güzel olmuş emeğine sağlık :)
YanıtlaSil:)
Sil