Herkese merhabalar efenim.Nasılsınız? Beni soracak olursanız iyiyim.Öncelikle iyi haberimi vereyim sevgili okurlarım üniversiteyi kazandım :D 3-7 ağustos arası yapılan üniversite kaydını 4 ağustosta gidip yaptırdım ve üniversiteden bir kalem (hediye sanırım) alarak ayrıldım.İstediğim bölümün gelmemesinden korkan ben istediğim bölümün gelmesiyle havalara uçmuştum.Lakin üniversite kayıt sırasında bende heyecan olmadı diyebilirim.Ya da azıcık oldu sanırım heyecan.Üniversite kaydım kısacası şöyle oldu : Gerekli evrakları dosyaya koy.Dosyaya adını yaz.Sonra adını yazdığın kalem senin olsun.Bir sonraki adımda online kayıt yapacağın yere git.Online kayıt yap ve dosyayı ver.Ardından öğrenci belgeni al damgalat ve hadi yallah.İlk defa bir üniversiteye gideceğim için inciğini cıncığını sordum herşeyin.Ek ders seçimi,öğrenci bilgi formunun nasıl yapılacağı ve aldığım cevapta kısaca şu oldu : okulun ilk haftası halletcez.Üniversitenin 7 eylülde açılacağını öğrenip çıktım öylece.Ne üniversite kartı aldım ne de kendime ait olan bölümün ders programını öğrenebildim.Ama şunu da söylemeden edemeyeceğim.Kayıt yapılan yere girdiğimde sıralara oturmuş öğrenciler kapıdan girdiğimde o keskin gözlerle bana baktılar.Bi an giyinişimde sorun mu var sandım.Sanmadan da edemedim.Üniversiteye adım atar atmaz kızlar erkekler ne kadar modern giyiniyolar öyle! Daha bakımlı oluyorlar sanki! Şık şık giyiniyorlar ki kendimi sanki oradan dışlanmış başka bir dünyadan sandım.Ve şunu da anladım ki ilköğretim ve lise de tek kıyafet giyerek başka kıyafetlere gere kalmıyordu lakin üniversitede değişik değişik kıyafetlerle gelmek gerekiyor ki buda masrafların başlayacağına bir işaret.
Gelelim üniversitenin ilk gününde neler yapacağım daha doğrusu neler yapabilirim.Üniversitede gittiğim bölümde tanıdığım bir arkadaş olmadığı için sanırım sıraların en önünde otururum.Daha sonrasında etrafıma bakarım neler oluyor neler bitiyor.İnsanlarla pek iletişime geçmem gibi.Kim benle konuşursa bende konuşurum.Umarım ki sınıflarda tek kişilik oturma yerleri olsun.Yanımda birisinin oturmasını istemiyorum.İlköğretim ve lisede çok çektim bu sıra oturma şeyleri yüzünden.Muhtemelen sınıfta herkes birbirine kaynaşır lakin ben kaynaşamam gibi kişilere.Karekterim böyle olsa gerek zar zor tanımadığım kişilerle diyaloğa giriyorum.Zaten tanıdığımda gerisi geliyor.Ama dediğim gibi pek yüz göz olmam konuşurlarsa konuşurum konuşmazlarsa tekmeyi basar yoluma bakarım.Tenefüsleri sanırım bir yarım saate yakın olur ve sıkılmamak için yanıma okumalık kitap alırım yada almam.Üniversite başlar başlamaz bide bunun kalabalığı var değil mi? Aslında biraz korkuyorum ya yapamazsam bitiremezsem diye.Ya geçemezsem dersleri.Hep karamsar bakıyorum herşeye.Belkide kendime umut veripte olmazsa üzülmemem için olabilir.
Size şundan da bahsetmiş miydim bilmiyorum ama asosyalliğin üst safalarına ulaşmış gibiyim sanki.Birisiyle konuşmak istesem birkaç çok sevdiğim arkadaşlarımdan başka kimse yok.Bir yandan bundan yakınırken bir bakıyorumda yüz göz olmuş bir sürü arkadaşı olan ve çok konuşan kişileri hem onlara imreniyor hemde nasıl arkadaşlarını incitmeden konuştuklarını anlamaya çalışıyorum.Şahsen ben incitmemeye çalışıyorum ve onları düşünüyorum.Ama bir süre sonra bakıyorumda iyikim çok arkadaşım yok diyorum.Çok olmasın birkaç tane olsun ama gerçek olsun daha iyi.Belkide atılgan çok konuşkan olmadığımdan çok arkadaşım yok.Belki de yılışık olmadığımdan.Ama yılışkan olamam işte karekterime ters arkadaş.Ve şunuda kendimde gördüm ki insan ilişkilerinde iyi değilim.Evet iyi değilim.İşte bu yüzden kendimde olan utangaçlık asosyalliğe (afedersiniz efenim ama bunu diyeceğim) sıçayım diyorum.Belki de bir psikoloğa danışmalıyım ha ne dersiniz.Veyatta bu karekteristik özelliğim insan göre göre konuşa konuşa düzelecek.
Şu an üniversite yıllarını yaşayacak olan Bloom-chan belki bir manita da bulur ha ne dersiniz.Şaka şaka meraklı değilim manita bulmaya.Tek yaşarım daha iyi.Bi de erkek dırdırı çekemem.Git buluş.Aşkım cicim de,mesajlaş bunlar bana göre değil arkadaş.Sanırım ben böyle yapamam.Uğraşamam bir erkekle.O yüzden tek başa daha iyi.Şunu da itiraf edeyim.Şu kız erkekler nasıl sevgili buluyor yada sevgili olunca neler oluyor merak etmeden edemiyorum.Ama bir yandan da sevgilileri görünce vıcık vıcık tiksiniyorum.Sanırım Bloom-Chan yanlızlığa mahkum olacak.
Herneyse benden bu kadar.Şimdi yazdıklarıma bakacak olursak duygusuz bir şekilde veyatta karamsar bir şekilde yazı yazdığım ortaya çıkabilir.Şen şakrak olmadı bu yazım.Arada böyle iç dökme yazılarım oluyor işte.Kendinize iyi bakın der ve arkamı dönerek gider ve sonradan size dönerek el sallayarak ''hoşçakalın!'' deyip yazımı sonlandırıyorum efenim.Sağlıcakla kalın ve bana ileride neler yaşayacaklarım hakkında bol şanslar dileyin!!
Önündeki tüm engelleri aşıp buraya dek gelmişsin, üniversiteyi kazanmışsın, şimdi pes etme vakti değil Bloom-chan! :D İleriyi düşünüp endişelenmek için şimdi çok erken, evet, ileride seni zorluklar bekliyor olabilir ama bugüne kadarki zorlukları nasıl aştıysan onları da aşabilirsin. Şimdilik şu ana odaklan sadece ve umutla kal :)
YanıtlaSilOvvv gaza geldim şimdik.Teşekkür ederim :D Sanırım bu tür şeyleri kafama çok takıyorum ve kendime negatif duyguları aşılıyorum.Kafaya çok takmamam gerek :) Tekrardan teşekkür ederim yorumun için :)
SilBir insan nasıl bana bu kadar benzeyebilir ki? Gerçekten diyorum, şu utangaçlık olayı bende de acayip bir derece... Gerçek hayat ile sanal hayat gerçekten çok farklı. Bir düğüne gideceğim diyorum, bir bakmışım kafam önümde oradakilerle hiç bir bağım yok.
YanıtlaSilArkadaşım sana diyeceğim şu ki; sen üniversiteyi kazanan ülkemizin kızlarından birisin. Biliyorsun ki okuyamayan bir sürü kız arkadaşımız var. Onların yerine okuyabildiğimiz için sevinmeliyiz. İnşallah seneye bende güzelce hazırlanıp istediğim bölüme gideceğim. Bu arada sen hangi bölüm ya da alana gidiyorsun? Ayrıca şehiri de yazmakta sakınca görmezsen, kazandığın üniversiteyi ve ilini falan sorabilir miyim?
Ben 2 senelik tıbbbi dökmantasyonluk ve sekreterlik bölümüne gideceğim.Kocaeli üniversitesi sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu gideceğim yer :) Kocaeli-İzmit :)
Silİnşallah istediğin bir bölüme gidersin :) Seneye ygs ve lys için kolay olacak diyorlar fakat belli olmaz.Sınavda neler çıkacağı pek belli olmuyor.O yüzden tüm konuları kavramak gerekiyor.Ygs de dil ve anlatımda paragraflar uzun ve anlamaya dayalı oluyor.Bu yüzden paragraf soruları çözmende yarar var bol bol :)
İnşallah ^^ Tavsiyen için teşekkür ederim. :) Türkçeme biraz güveniyorum diyelim. Fakat benim istediğim bölümler sayısal ağırlıklı. Sayısalım iyi diyemeyeceğim. Yani pratik ve test çözmüyorum. Artık sınavda ne yaparım onuda bilmiyorum... Çalışıp yapacağız bir şeyler artık.
SilSenin içinde sevindim arkadaşım. Ne güzel istediğin yere gidiyormuşsun, tebrik ederim. :) Üniversite hayatı bir başka oluyor diyorlar. Sen bu seneden başlıyorsun, bol şans dilerim. :)
Rica ederim efenim :D Sayısaldan hep soru çözmeni tavsiye ederim.Özellikle matematik ve geometri.Biyoloji,fizik ve kimyayı yaparsın onlar kolay dersler :) Ayriyetten sayısal okuyorsan sizin için büyük bir şans aslında sözel derslerin sınavına da girebilirsin :)
SilTeşekkür ederim :) Bende artık bakıp göreceğim nasıl bir yermiş neler oluyor neler bitiyor :)
Üniversite ile ilgili yazılar yazacağını tahmin ediyorum. Yazılarını dört gözle bekleyeceğim. :)
Sil